Varoluş ve var olabilmek adına… Film süresi bitip de sahne karardıktan sonra perdeye bakıp “Ben şimdi ne izledim?” diye o...
Katıldı9 Ekim 2018
Yazılar5
1987 Temmuz ayında Gaziantep’te başlayan hikayem, Türkiye’nin birçok şehrine uğradıktan sonra bir süredir İstanbul’da devam ediyor. Kendimi tam zamanlı bir beyaz yakalı ve yarı zamanlı tiyatro ve sinema seyircisi olarak tanımlayabilirim. Bir derdi olan ve bunu anlatma yolu olarak sanatı seçmiş kişileri seviyorum. Sanırım dertlerimizin benzerliğinden dolayı sinema dünyasında özellikle yerli filmleri daha yakından takip etmeye çalışıyorum. Issız adaya düşsem yanıma Tolga Karaçelik, Onur Ünlü ve Yeşim Ustaoğlu’nu alırdım, Tayfun Pirselimoğlu, Reha Erdem, Zeki Demirkubuz ve Çiğdem Vitrinel de misafirimiz olsa ne güzel olurdu…Mail yollamak için linke tıklayın.
[dropcap type=”default”]M[/dropcap]ahmut Fazıl Coşkun, Yozgat Blues’tan 4 yıl sonra Anons filmiyle beyazperdeye döndü. Ercan Kesal ile senaryosunu yazdıkları film 2018’de...
Sadece seyirci kalmak mümkün değil… “[dropcap type=”default”]D[/dropcap]önüş Yok” (İrreversible) ya da “Aşk” (Love) gibi filmlerini izleyenler bilirler ki Gaspar Noé,...
Gerçekleşmesini istediğimiz hayallerimiz var, peki ya gerçekleşirlerse ne olur? [dropcap type=”default”]S[/dropcap]onbaharı sevme sebebi ve sezon açılışının en güzel göstergesi Film...
Çekilemeyen Filmin Efsaneleşen Hikayesi [dropcap type=”default”]F[/dropcap]ilm Ekimi’nde en büyük beklentiyle izlemek istediğim film şüphesiz Don Kişot’u Öldüren Adam filmiydi ve...